Keçi Yetiştiricilerinden Çağrı: Tiftik masası kurulsun

HaberLeave a Comment

Ankara Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, Türkiye açısından ihracat potansiyeline sahip tiftik keçisi yetiştiriciliğinin arttırılması için ‘Tiftik Masası’ kurulması çağrısında bulundu. Sadece Ankara’da 1980’li yıllarda 3 milyon baş olan tiftik keçisi sayısı 2019 yılında 182 bin 763’e düştü. Ülke genelinde ise bugün sadece 300 bin tiftik keçisi bulunuyor.

Ankara Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, Türkiye açısından ihracat potansiyeline sahip tiftik keçisi yetiştiriciliğinin arttırılması için ‘Tiftik Masası’ kurulması çağrısında bulundu. Sadece Ankara’da 1980’li yıllarda 3 milyon baş olan tiftik keçisi sayısı 2019 yılında 182 bin 763’e düştü. Ülke genelinde ise bugün sadece 300 bin tiftik keçisi bulunuyor.

Ankara İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği’nin Ankara Keçisi Tiftik Raporu’na göre Türkiye’nin önemli ihracat kalemlerinden biri olabilecek tiftik keçisi 1960’lı yıllardan itibaren sürekli azalma yönünde bir seyir izledi ve günümüz verilerine göre 300 bine kadar indi. Sadece Ankara’da 1980’li yıllarda 3 milyon baş olan tiftik keçisi sayısı 2019 yılında 182 bin 763’e düştü.

Türk tiftiğinin önemli pazarlarından birisi İngiltere ve ihraç edilen tiftiğin büyük bölümü tekstilde kullanılıyor. İtalya ve Japonya’da tekstil firmaları ise bazı yün ürünlerine yüzde 20’ye kadar oranda tiftik karıştırarak giysilerin parlaklığı ve dayanıklılığını arttırmakta kullanıyor. Tiftik genellikle şu ürünlerde kullanılıyor:

“İplik, eldiven, çorap, papyon, kravat, battaniye, yelek, kazak, ceket, atkı, şal, bere, triko, elbise, halı, kilim, yüz maskesi, terlik, peruk, plaj, banyo havlusu gibi çok çeşitli ev tekstili ürünleri.”

Dünyada tiftik keçisi üreticiliğinde birinci sırada yüzde 53 ile Güney Afrika yer alıyor. Türkiye ise yüzde 6’lık pay ile dördüncü sırada buluyor.

Raporda ihracat potansiyeline sahip tiftiğin arttırılması için öneriler sıralanırken, Birlik Başkanı Hasan Kılınç, siyasi partilere şu çağrıda bulundu:

“Türk tiftiğinin kalitesini belirleyen tüm unsurların tespit edilmesi, bütüncül bir politika ile sistematik olarak gerekli iş ve hizmetlerin üretilmesi, ilgili tüm paydaşlarla birlikte çalışmalar yürütülmesi, Türk tiftiğinin bir dünya markası haline gelmesi ve Ankara keçisi yetiştiricisinin ekonomik anlamda yeniden refaha kavuşması adına elinden geleni yapmaya hazırdır.”

Kılınç ANKA Haber Ajansı’na yaptığı değerlendirmede, pandemiden dolayı tiftiğin işleneceği fabrikalar kapalı olduğu ve vardiyalı çalıştığı için tiftiğin 2020 yılında darboğaza girdiğini söyledi. Kılınç, tiftiğin kalitesinin arttırılması raporu hazırladıklarını kaydederek, devlete yol gösterip Türk tiftiğinin dünya pazarında yer amasını istediklerini de vurguladı. 

TEMEL SORUN ÜRÜNÜN KİRLİ SATILMASI

“Türk tiftiğinin değerinden pazarlanmasıyla ilgili yapılan araştırmalarda temel sıkıntının ürünün kirli satılması değil ‘ürünün niteliğinin belirlenmemiş’ olması gözlenmiştir” denilen raporda tiftiğin niteliğinin artmama nedenleri ise şöyle sıralandı:

“Özel bir devlet politikasının bulunmaması, çok az sayıda genetik ve bilimsel çalışma olması ve yapılan çalışmaların hayata geçirilmemesi, yetiştiriciliğe ve tiftiğe ait kayıtların tek elden ve doğru tutulmaması, ürün kalitesini belirlemeye yönelik yeterli test ve analizin yapılmaması, standardın bulunmaması, çeşitli sebeplerle oğlak ölümlerinin yüzde 40 oranında olması nedeniyle işletme verimliğinin düşük ve yıkanmış tiftik veriminin dünya ortalamasının altında olması, uluslararası alıcılar için acente, dış ticaret uzmanı gibi aracılarla çalışılmaması ve bu konuda profesyonel destek alınmaması gibi durumlar Türk tiftiğinin kirli satış performansının düşük olmasına sebebiyet vermektedir.”

‘TİFTİK MASASI’ ÖNERİSİ

Raporda Türkiye’nin tiftik ihracatında gerek yeri alabilmesi için sıralanan öneriler arasında ‘Tiftik Masası’ kurulması da yer aldı. Raporda bu öneri şöyle anlatıldı:

“Tiftik Masası’nın bütüncül ve sürdürülebilir politika, program ve projelerle Ankara keçisi yetiştiriciliği ve tiftikle ilgili çalışmalar yapılması sağlanmalıdır. Bütün veriler, analizler, bilimsel çalışmalar, ıslah ve soy kütüğü, tiftik standartları, yıllık raporlamalar bu masa aracılığıyla takip edilmeli ve ulusal, uluslararası kamuoyuna servis edilmelidir. Her üretim faaliyetinde olduğu gibi Ankara keçisi yetiştiriciliğinde de üretimin ekonomik olması ve üreticisine, dolayısıyla ülke ekonomisine artı değer kazandırması esastır. Bu durum ise üretilen ürünün pazarın istediği kalite ve miktarda olması yanı sıra üreticinin kar etmesi ile mümkündür. Giderlerin gelirden fazla olduğu, ürünün pazarda yeterli fiyatı bulamadığı bir üretimin devam etmesi ekonominin temel kurallarıyla bağdaşmamaktadır. Bu nedenle alınacak önlemlerin başında üreticinin sınırlı miktarda ürettiği ürüne teşvik edici bir fiyatın verilmesi gelmelidir.”

‘DEVLET DESTEKLERİ TATMİN EDİCİ OLMALI’

“Ürettiği ürünü kalitesine göre satabilen üretici en kısa sürede konuya olan ilgisini yeniden kazanacaktır. Devlet destekleri, tamamen kalite ve standartlara göre verilmelidir. Devlet destekleri tatmin edici ve bu sayede yetiştiriciye yaptırım uygulayabilme gücüne sahip olmalıdır. Belirlenen taban destekleme tutarı dışında uluslararası modellerde görüldüğü gibi kaliteye dayalı ek destekleme ödemesi yapılmalıdır.”

KEÇİ BAŞINA 55 LİRA DESTEK ÖDEMESİ

Rapora göre tiftik keçisi yetiştiriciliğini desteklemek için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2006 yılında başlattığı proje ile keçi sayısından bir nebze artış olsa da henüz beklenen seviyeye ulaşılmadı. Bakanlık keçi başına yaptığı destek ödemesiyle yetiştiriciliği teşvik etmeye çalışıyor. Bakanlığın desteği kapsamında 2020 yılı için keçi başına 55 lira destek ödemeleri ise bu yıl içinde yapılacak.

TÜİK ile Türkiye’den ithalat yapan firmaların tiftik ihracatına ilişkin verileri arasında ise fark bulunuyor. Firmalar 2019 yılında yaklaşık 300 ton tiftik alımı yaptığını beyan ederken, TÜİK’in verilerine bu ihracat 60 ton olarak yansıdı. Raporda bu durum “Bu durum tiftiğin ihracatı sırasında kullanılan GTIP kodlarının farklılığından kaynaklanmaktadır. Yine 2019 yılında Türkiye’ye 40 ton 510539000011 GTIP kodlu tiftik ithalatı yapılmıştır. Yurtiçinde sanayide kullanılan tiftik oranı ise istatistiklere konu olmamıştır” diye yorumlandı.

Bir yanıt yazın